بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَجَعَلۡنَا ٱلنَّهَارَ مَعَاشٗا ١١

Gündüzü geçiminiz için çalışıp kazanma zamanı yaptık.

– Seyyid Kutub

وَبَنَيۡنَا فَوۡقَكُمۡ سَبۡعٗا شِدَادٗا ١٢

Üstünüze yedi sağlam gök bina ettik.

– Seyyid Kutub

وَجَعَلۡنَا سِرَاجٗا وَهَّاجٗا ١٣

Oraya parlak kandiller astık.

– Seyyid Kutub

وَأَنزَلۡنَا مِنَ ٱلۡمُعۡصِرَٰتِ مَآءٗ ثَجَّاجٗا ١٤

Sıkışan bulutlardan şarıl şarıl su indirdik ki,

– Seyyid Kutub

لِّنُخۡرِجَ بِهِۦ حَبّٗا وَنَبَاتٗا ١٥

(15-16) Onunla taneler, bitkiler ve birbirine sarmaş dolaş olmuş ağaçlı bahçeler çıkaralım.

– Seyyid Kutub

وَجَنَّٰتٍ أَلۡفَافًا ١٦

(15-16) Onunla taneler, bitkiler ve birbirine sarmaş dolaş olmuş ağaçlı bahçeler çıkaralım.

– Seyyid Kutub

إِنَّ يَوۡمَ ٱلۡفَصۡلِ كَانَ مِيقَٰتٗا ١٧

Muhakkak ki hüküm günü, belirlenmiş bir vakittir.

– Seyyid Kutub

يَوۡمَ يُنفَخُ فِي ٱلصُّورِ فَتَأۡتُونَ أَفۡوَاجٗا ١٨

Sur'a üflendiği gün, bölük bölük Allah'a gelirsiniz.

– Seyyid Kutub

وَفُتِحَتِ ٱلسَّمَآءُ فَكَانَتۡ أَبۡوَٰبٗا ١٩

O gün gökyüzü açılır ve orada pek çok kapılar oluşur.

– Seyyid Kutub

وَسُيِّرَتِ ٱلۡجِبَالُ فَكَانَتۡ سَرَابًا ٢٠

Dağlar yürütülür, serap haline gelir.

– Seyyid Kutub

إِنَّ جَهَنَّمَ كَانَتۡ مِرۡصَادٗا ٢١

Cehennem de suçluları gözetleyip durmaktadır.

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu